
Bir Galatasaraylı ve Beşiltaşlıyı yada Fenerliyi birbirinden ayıran özellik nedir?
Liverpool' lu olmakla Everton'lu olmak arasındaki fark nerededir?

Kimi zaman kendi takımının kazanması neden milli takımının kazanmasından daha fazla zevk verir?
Kardeşlerimizin, çocuklarımızın bizden farklı, özellikle rakip takımı tutma ihtimali neden korku duymamızı sağlar?
Futbol takımları arasında bir çok rekabet çeşidi vardır. Aynı şehrin takımları arasında oynanan maçlarda daha çok görülen bu özellik Barcelona - Real Madrid gibi ülke derbileriyle de göz önünde bulunabilir.
Mezhep, ırk, sınıf, sosyal faklılıkların günümüze kadar getirdiği rekabetlere artık takımlar arası ekonomik rekabette eklenmiş bulunuyor.
Bazen sevgilimizi unutmamızı bile sağlayan bu takım ve futbol sevigisini biz nasıl yaşıyoruz?
Aslında temelde yatan olgu nedir?

Katolik bir futbolcu, protestanlıkla özdeşleşmiş bir takımda gol attığında dahi yuhalanıp dışlanıyorsa bunun temeli neye dayanmaktadır?
Leeds takımı taraftarlarının İstanbul' da ölmesinin sebebi nedir?
Liverpool' lu taraftarların takımının satılmasını önlemek için aralarında para toplama girişiminin altında yatan sevgi neye bağlıdır?

Yada yine Liverpool' lu Gerard' ın önüne gelen servetlere rağmen takımında kalmasının sebebi?
Lucarelli' nin Torino ile sözleşme yenilemek yerine daha düşük ücretle çocukluk aşkı Livorno' yu tercih edip, "Bazı oyuncular kazandıkları milyonlarla kendilerine Ferrari yada yat alabilirler. Ben kendime gidip o parayla Livorno forması aldım" demesi neyle açıklanabilir?

Bir futbolcunun çıkık omuzla kendini takımı için feda edişi?
Tüm bunlara rağmen, "Kefen giyerim, Galatasaray forması giymem", " Beşiktaş'tan başka hiç bir klüpte oynamam" , "Ben aslında küçüklükten beri Fenerbahçeliyim" sözlerini söyleten nedir?
Türk futbolunun gelmiş geçmiş en fazla gol atan futbolcusu olacakken, kendi kendine en büyük kötülüğü yapan Tanju Çolak neden daha fazla para için farklı bir klübü tercih etmiştir?

Her futbolcunun daha büyük bir takıma geçerken küçüklükten beri o takımı tuttuğunu iddia edip, başka bir büyük klübe geçerken de aynı sözleri yeni klübü için söyleyebilmesi?
Bunca farklılıklar ve aşırı fedakarlıklar yada holiganizma varan taşkınlıklarla var olan taraftarlık nedir?
Renkler mi, küçüklükten gelen bir alışkanlık mı, tarih veya klübün ülke misyonu mu yoksa takımının hayat görüşüne olan yatkınlığı mı?
Neden Galatasaralıyız, Beşiktaşlıyız, Fenerbahçeliyiz...

Yıllardır lider olabilme özelliği ve bir kültüre sahip olması mı beni Galatasaraylı yapan yoksa yıllardır kazandığı tarihsel başarılar ve Lise nin ürettiği aydınlar mı?
Çarşı' nın her şeye karşı muhalefeti mi önemli yoksa 8-0' lık yenilginin veridği acı ve diğer İstanbul takımlarına karşı daha az olan kupa ve şampiyonluk sayısı mı?

Gerçekten neden takım tutuyoruz ve taraftarlıkta gerçekten var olduğuna inandığım o ruhu nasıl elde ediyoruz?
Cevaplarımızı bulduğumuzda gerçekten mutlu olacağımıza inanıyorum...
Ümit Uğurlu
1 yorum:
bence bu bi gen..ve genelde babadan oğula bazen de kıza gecen bi durum..babada yoksa bu gen mutlaka dedede,amcada,dayıda,büyük büyük dedede ve hatta hala,teyze,ninede mutlaka vardır..bi araştırma yapsak futbolcularda,taraftarlarda ve hatta spor yazarlarında genlerde bi sorun olduğunu görebiliriz.istisnalar hariç tabi..o istisnalarda arkadaş,sevgili genetiğidir kesin..:) aslında ben diğer milletler için pek bişey söyleyemiyeceğim sanırım. ama Türkler için o ruhun her yerde olduğunu düşünüyorum...bildiğimiz şeyin sonuna kadar arkasındayız...bunu en iyi gördüğümüz yer maçlar..sanırım her hafta olduğu için..belki sevdikleri bi sanatçıda her hafta böle büyük bi seslenişte bulunsa aynı çoşkuyu aynı hazzın ordada da oduğunu görücez..yani biz sevince tam seviyoruz..onu herşeyiyle seviyoruz...kimseyle yakıştıramıyoruz,herşeyden kıskanıyoruz,bazen annesinden,babasından bile kıskanıyoruz..biz bunu yaparken karşı takımla yabancı bir takım maç yaparken yabancı takımı tutmamız ne kadar anormal olabilir ki....
Yorum Gönder