7 Nisan 2009 Salı

Gaziantep:0 - Galatasaray:1

Açıkçası son 4 maçında kazanamayan bir Galatasaray' ın, Trabzonu deviren bir Gaziantep karşısında pek maç kazanacağını düşünmüyordum.. Hele ki 4 sezondur da Antep' te maç kazanamayan bir Galatasaray'ı düşündükçe..

Galatasaray bu hafta puan kaybı yaşasaydı, muhtemelen artık şampiyonluk için havlu atacaktı. Zor da olsa kazandılar ama sanırım bunda Gaziantep' in beklenen futbolu ortaya koymamasının da bir etkisi vardı..Gaziantepli futbolcular birazcık daha dikkatli olsalar, ki Beto' nun, Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin' i koltuklarında, korkudan türlü hallere soktuğu pozisyonda, yüzde yüzlük golü kaçırmasaydı, Galatasaray' ı içinde olduğu krizin, daha da derinine iteceklerdi. Ve belki de Antep' e götürülmeyen Lincoln ve Bülent Korkmaz bir hafta boyunca tekrar konuşulacaktı.

Maç boyunca Galatasaray defansının üzerlerine gelen her topu, rahat pozisyonda olduklarında dahi ileriye bilinçsizce uzaklaştımaları maç boyunca beni ve tüm Galatasaraylıları çileden çıkarttı.

Aynı durumu, aynı ikiliden milli maçlarda da gördük. Belki İspanya karşısında yaşadığımız, özellikle kendisine topun geçmesini büyük bir iştahla bekleyen İspanya gibi bir takım için bulunmaz nimettiler. Özverileri için ne kadar saygı duysam da, emaneten savunma oynadıklarını bu kadar belli etmeleri, bir an önce gerçek savunma oyuncularının iyileşmelerini özlemle beklememe sebep oluyor..

Emre Aşık' ın profosyonelliği tartışılmaz ama büyük derbi öncesindeki bu maçta da sarı kart görüp ilerleyen dakikalardaki ikinci sarı kart riski de, sandalyemde bir iğne hissiyle oturmamı sağladı..

Volkan' ın Galatasaray gibi bir klüpte oynadığını ne zaman farkedeceğini ise çok merak ediyorum.. Gaziantep' in neredeyse var olan tüm atakları Volkan' ın üzerinden yapması Fenerbahçe maçı için rakibimize çok güzel örnek teşkil etti diye düşünüyorum. Gerçi artık ligde Volkan' ının kanadını kullanamayan hiç bir takım kalmadı diye biliyorum..

Barış hırsı ve enerjisiyle mutlaka çok önemli bir futbolcu ama aldığı hiç bir topu doğru şekilde pas yapamaması, ortaya koyduğu performansı ne kadar değerli kılıyor bilemiyorum.

Ve Ümit Karan, üzülerek söylüyorum ki bu adam yine gol atamadı. Oynayamamaktan şikayetçiydi ama artık üst üste forma şansı buluyor ve yine üzülerek görüyorum ki bu adam en yakınındaki arkadaşına dahi topu İTEMİYOR. Bu kadar kötü ve isteksiz futbolu Galatasaray' da hiç bir futbolcunun sergilemesi düşünülemez.. Umarım derbide Bülent Korkmaz inadından vazgeçer de Lincoln' ü oynatıp Ümit Karan' ı tekrar, layık olup olamdığını bile düşündüğüm yedek klübesine çeker..Aksi takdirde burada Baros' un üstün gayretiyle oynadığı maç içerisinde bulduğumuz golü, Fener karşısında bulamayabiliriz.

Bir parantezde Mehmet Güven' e, gelen her teknik direktörün mutlaka maç içerisinde oyuna aldığı bir futbolcu.. Oyunlara direk başlamasa bile bir çok maçta mutlaka sonradan oyuna dahil oluyor. Fakat ben bunca zaman içerisinde, Galatasaray gibi altyapısından bir çok iyi futbolcu çıkartmış takımlardan A takıma geçipte 5 sezondur kendisine yeni bir şey katamamış, hala amatörlük günlerini yaşayan bir futbolcu görmedim..Galatasaray' a gelen her teknik adamın bu oyuncuyu oynatması, bende ya Mehmet Güven'de şeytan tüyü var yada antrenmanlarda çok iyi olup teknik direktörü kandırıyor fakat maçlar da gerçek yüzünü gösteriyor düşünceleri yaratıyor..Hatta ileride bu konu hakkında anket düzenlemeyi bile düşünüyorum....

Gelelim maçta, bana göre diğer herkesten çok kazanmayı düşünen Arda, Kewell, Ayhan ve Baros'a..Baros, maç boyunca topu çok güzel ileride tutup, dribling denemeleriyle gerçekten etkili bir futbol oynadı. Attığı gol ise gerçekten harikaydı..Sanırım kendisinin de dediği gibi bu kariyerindeki ilk rövaşata golü..Kariyerinin bir çok ilkini Galatasaray' dayaşayan biri için bu da güzel bir not oldu. Umaraım daha bir çok ilki de burada başarır.




Kewell tam bir usta ayak, ayağı, pasları, adam eksiltmeleri muhteşem..Bu akşam da yorulana kadar harikaydı. İkinci yarıdaki bir pozisyonda sağ tarafta aşırtma ile Gaziantepli bir futbolcuyu geçip arkasından harika bir ayak oyunuyla diğerini de yere serip en son Tabata'yı da göndermesi, Lig TV nin jeneriklerine girecek kalitedeydi..

Arda, yine sürekli hücumu düşünerek oynadı. Galatasaray'da gerçek oyunu oynayan nekadar az futbolcu kaldığını düşünürsek yine gerçek bir Galatasaraylı özverisini gösterdi..

Bülent Korkmaz, bu maç içerisindeki oyuncu değişiklikleriyle de, Galatasaraylılara hala ümit verebilmiş değil. Çok yorulan Arda ve Kewell' ın çok geç değiştirilmesi yine çok düşündürücüydü.. Sanırım Arda artık değişiklik ricasında bulunmasaydı 90 dakika oyunda kalacaktı..

Zorda olsa kazandı Galatasaray ama açıkçası gelecek haftaki derbiden çok umutlu değilim..Korkarım ki bu oyunla, kendileri de çok iyi oynamasa da Fenerbahçe yine sevinen takım olacak...

Hiç yorum yok: